TR
EKİM 2012

HAKKÂRİ VE TUNCELİ'DE REZİDANS YÜKSELECEK

POSTA / 27.10.2012

DAP YAPI'nın patronu Ziya Yılmaz, projelerini ve sektörün geleceğini BUGÜN'e anlattı. "Şehirlere otel konseptinde rezidans yapacağız. Hakkâri ve Tunceli de buna dahil" dedi.

Sektörde Balon Yok

- Piyasalarda bazı müteahhitlerin zorlandığıyla ilgili iddialar dolaşıyor. Bu iddialar neden ortaya atılıyor?

Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörde de işini oturtan ve oturtamayan firmalar olacaktır. Bunu genele yaymamak lazım. İnşaat, sektörlerin önünde büyüyerek başka sektörlerin önünü de açıyor. Ülkemizde en eğitimsiz insanlara çok büyük istihdam sağlıyoruz.

- Sektörde balon var mı, yok mu?

Kesinlikle bir balon yok. Herkes projesini ortaya çıkarıyor. İyi olanlar daha çok talep görüyor. Dönüp arkanıza baktığınız vakit bitmemiş proje yok.

Ağrı Dağı'nın Tepesine Ev Yapsam Satarım

81 ilde rezidans yapmak isteyen Ziya Yılmaz, "Hakkari, Tunceli ve Ağrı'da bunları rahatça satın alacak insanlar olduğunu biliyorum " dedi. Yılmaz, kentsel dönüşümün akşamdan sabaha değil, 20 yıla yakın zamanda gerçekleşeceğini de düşünüyor.

Dışa açılmanın, küresel bakışı yakalamanın yanında vizyon büyüten önemli bir tarafı da var. Bizim yapı müteahhitleri de dünyayı dolaşınca, kendilerini aşmaya başladılar. Farklı tarzda konsept projelerle İstanbul'u gökdelenlerle donatıyorlar. Çok yüksek binalara karşı çıkanlar olsa da gökdelenler, giderek bir İstanbul gerçeği olarak yayılmasını sürdürüyor. Son zamanlarda, kule tarzı binaları ve bunlara verdiği isimle çok dikkati çeken DAP YAPI'nın sahibi 38 yaşındaki genç müteahhit Ziya Yılmaz da gökdelen ve özellikle kule hayranı.

1999’dan Ders Almış

1999’daki büyük Marmara depreminden sonra kendisini sorgulamış ve dersler çıkarmış. Bu yüzden de “Doğru Alanda Projelerin” kısaltılmışını şirketine isim olarak bilinçli seçmiş. İşini babadan devralmayan, yolculuğa kendi başına çıkan, çoğu müteahhit gibi Karadenizli olan Trabzon Sürmeneli Yılmaz’ın bakışını, Dubai Singapur’a yaptığı geziler değiştirdi.

Önce Arazi Olacak

Önce hayalinde İstanbul'u kulelerle bezedi sonra da bunları dikmek için harekete geçti. Yaptığı kule rezidansların sayısı 15'e ulaştı. Yılmaz'la, sadece İstanbul'u değil Anadolu'yu da konuştuk. Çünkü en büyük amacı 81 ılın tümünde rezidans kuleler inşa edip Anadolu'ya da yayılmak. Bunun için acele etmiyor. Önce arazi biriktirip, sonra da kuleleri Hakkari, Tunceli hatta Ağrı'ya dikmeyi planlıyor.

- Ziya Bey, inşaat sektöründe hayat nasıl geçiyor?

Bizim açımızdan hayat güzel gidiyor. Ülkemiz açısından bakar ve dünya ölçeği üzerine koyarsanız yine işlerimiz iyi gidiyor. Sektör manasında bakarsanız, geçen seneye göre biraz daha durağan bir dönemdeyiz. İnşaat sektörü çok hızlı büyüyebilir, çok hızlı da küçülebilir.

İstanbul'u İnşa Ettiler

- Çoğu müteahhit gibi siz de Karadenizli misiniz?

Geleneği bozmadım. Trabzon'un Sürmene'sindenim. Bize laz müteahhitler diyorlar ama iyi veya kötü İstanbul'u onlar inşa etti. Fotoğrafa büyük bakalım. Sektörde öne çıkan 20'ye yakın firma var. Hep birlikte çok güzel projeler üretiyoruz.

- 2000 öncesi ve sonrası inşaat tarihinde adeta milat değil mi?

1999'daki deprem, gerçekten bir milat oldu. Sektörde, 1999 öncesi ve sonrası diye bir durum var artık. Tüketicinin anlayışı değişti, depremle beraber. Ayrıca mimar ve teknik kadronun da zihniyeti değişti.

- Depremde bizim eve bir şey olmaz efsanesi, yerle bir oldu değil mi?

Kesinlikle öyle oldu. Kendimizi sürekli sorguluyoruz. Projelerde, en iyi statikçilerle çalışıyoruz. Diyorum ki, "Çizdiğin projeyi gel bir de denetle”. Aylık maaş da ödüyorum ona. Geliyor, bütün kalıplara bakıyor, o çizdiği proje aynen uygulanıyor mu, uygulanmıyor mu?

1 Milyar Liralık Portföy

- Eskiden inşaatçılar mimara bile fazla maaş vermek istemezdi.

Dönem o kadar değişti, firmalar o kadar büyüdü ki, eskiden 10-20 daire yapmak büyük bir işti. Şimdi binlerce konut yapılıyor. 2000'li yıllarda Türkiye olarak 1 milyar dolar için IMF’nin kapısında bekliyorduk. Şimdi ise sadece benim elimdeki işin değeri 1 milyar lira.

TOKİ’ye Rakip Değilim

- İstanbul dışında mesela Doğu'da, Güneydoğu'da da projeler yapmayı düşünür müsünüz? Size de bunun için teşvik verilmeli mi?

Maalesef bize teşvik filan yok. Üstüne üstlük yüzde 18'lik KDV ödüyoruz. Bize sadece yükleniliyor. Asıl önemlisi çok büyük bir projem var. Bütün gayretimle uğraşıyorum. Ülkemin 81 iline o projeyi taşıyacağım. 81 ilde konut üreteceğim.

- TOKİ'ye rakip mi olmayı planlıyorsunuz?

Öyle bir derdim yok. TOKİ'nin kulvarı farklı. Şu anda ürettiğimiz konsept binalar, tecrübeyi 81 ile taşımak istiyorum. Uzun vadeli bir proje. Şehir merkezlerine otel konseptinde rezidanslar yapacağız. Hakkari, Tunceli gibi şehirler de buna dahil. Hedefimde önce Ankara, sonra İzmir, Bursa gibi şehirler var. Daha sonra küçük şehirlere doğru gideceğiz. İlk adımları bir iki seneye kadar atabiliriz.

- Peki, Hakkari, Tunceli ve Ağrı'da böyle rezidansları kimler alır?

İnanın alacak çok kimse çıkar. Rahat satabilirim. Ağrı Dağı'nın tepesine de ev yapsam satarım diyorum. Çünkü Anadolu'da her yerde bir potansiyel olduğuna, ihtiyaç olduğuna inanıyoruz.

Kadınları Hedefliyoruz

- Dalga, Burgu, Tango gibi projeleriniz ve yaptığınız reklamlar daha dişi bir izlenim veriyor. Hedef kitlenizde kadınlar var mı?

Biz önce konsepti belirtiyoruz. O konsepti oturttuktan sonra da projenin dış konseptini belirtiyoruz. Yani dıştan içe doğru gidiyoruz. Olduğumuz bölgeye nasıl değer verebiliriz, sektörümüze önemli neler katabiliriz. Bunu hedefliyoruz.

Gecekondu Yerini Sitelere Bırakıyor

- İstanbul'da gecekondu devri tümüyle kapanabilecek mi?

Gecekondu probleminden önce şunu doğru bulmadığımı söylemeliyim. "Vay kardeşim siteler yapılıyor, insanlar arasındaki diyalog da bitiyor " deniliyor. Hiç alakası yok. Şu anda bulunduğumuz ofisin çevresindeki binalarda 300 ev var, 300 aile oturuyor. Kahvesi, restoranı, kapalı havuzu, hamamı, saunası var. Yeşil diyorsanız, gecekondularda yeşil yok, aralarda tek tük ağaçlar var. Biz bu sitede binlerce ağaç dikmişiz. İşte kentsel dönüşüm olduğu zaman gecekondular yıkılıp siteler olacak.

Uçan Binalar Olacak

- Sizlerin gelecek projelerinizde neler var?

Biz Laz müteahhitler, önce apartmanları yaptık, konjonktür değişti, siteler, ondan sonra da şimdi kuleler ve prestijli binalar dönemine başladık. Teknoloji ve tasarım o kadar çok ilerliyor ki, belki 100 sene sonra, belki 400-500 sene sonra dünya uçan binalara gidecek.

Çürük Evde Deprem Beklenmez

- Kentsel dönüşüm başladı. Özellikle İstanbul'da bazı kaygılar var. Dönüşümden siz ne anlıyorsunuz?

İstanbul'daki konut stoğu çok kötü, kesinlikle dönüşmesi lazım, İstanbul demek, Türkiye'nin yüzde 40'ı demek. Hükümet bununla ilgili yasal düzenlemeleri yaptı, Büyükşehir Belediyesi'nin de çok ciddi çalışmaları var. Bizler de bilgimizi, sermayemizi ve kafamızı bu yönde kullanıyoruz ama İstanbul'da dönüşüm, akşamdan sabaha olmaz. Uzun bir süre içerisinde olur. Zaten Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "20yıl" dedi.

Bilinçlendirme Şart

- İnsanlar sizce ne yapabilirler?

Özellikle gecekondularda yaşayan insanlarımız dönüşüme çok daha pozitif bakabilmeli. Oturdukları binaların hepsi çürük. Dönüşüm için mücadele etmeleri lazım. Çürük bir evde deprem beklenemez ki. Aslında geç kaldık. Büyük depremin üzerinden 13-14 sene geçti. Oysa dönüşümün en azından yarısını şimdiye kadar tamamlamış olmalıydık.

Vatan Elden Gidiyor Dememek Lazım - Mütekabiliyet Yasası çıktı. Türkiye'nin toprak kaybı olacak diye korkuluyor. Endişeler yanlış mı?

Belki 50 sene, 100 sene sonra ülkelerin sınırlarının hiçbir önemi kalmayacak. Siz buradan Türkiye vatandaşı olarak paranız varsa atlayıp uçağa gidiyorsunuz. Yine paranız varsa gittiğiniz yerde ev alıp yaşıyorsunuz. "Vatan elden gidiyor" meselesine takılmamak lazım.

Cari Açığa Konut Çözümü

- Konut satarak cari açık kapanır mı?

Büyük oranda kapatabiliriz. Yurtdışındakilere yılda 25-30 bin konut satsak, 10 milyar 1 lira kazansak kötü mü olur? Ülkesinin en iyi durumda olanları, en eğitimlisi gelip ev aldıktan sonra günlük harcamalarını da buradan yapacak. Yemeye içmeye düşkün oldukları için gidip Boğaz'da en iyi yerlerde yiyip, parasını harcayacak, elektrik ve suyunu harcayacak. 40 ülkede yaşayanlara tanıtım yapıp on binlerce konut satsak 100 milyar dolar para gelir. Ayrıca; dünyada en iyi lobilerden birisi, yabancıların gittikleri ülkelerde yaşamasıdır. Onun bir yakını ya ABD'de ya İngiltere'de ya da Fransa'dadır. Herkesin bu ülkelerde bir tanıdığı var. Türkiye'de 12 milyon yabana yaşasa, alın size en büyük lobi.

  • BASINDA BİZ
  • 27.10.2012
  • HABERİ PAYLAŞ :
Dap Yapı WhatsApp Hattı